5 Haziran 2020 Cuma

KADI BEDREDDİN


Osmanlı Devleti’nin idaresini ele geçirmek isteyen bâtınî lideri. Dedesi Abdülazîz, sultan birinci Murâd Han’ın ilk zamanlarında Dimetoka’da ölmüş, babası İsrail ise, Dimetoka’daki Bizans kumandanının kızı ile evlenerek Samavna kalesine kâdı tâyin edilmişti. Bu evlilikten 1368 senesinde Kâdı Bedreddîn doğdu. Samavna Kâdısı oğlu diye biliniyorsa da sonradan yakıştırma suretiyle yanlışlıkla Kütahya’nın Simav kasabasına nisbet edilerek Bedreddîn Simavî denildi.
Kâdı Bedreddîn küçük yaşta ilim öğrenmeye başladı. İlmini arttırmak için önce Bursa, sonra Konya ve Kâhire’ye gitti. Kahire’de büyük âlim Seyyid Şerif Cürcânî ve Aydınlı Hacı Paşa ile beraber Mübârekşâh Mantıkî’den din ilimleri, felsefe ve mantık okudu. Tahsîlini tamamladıktan sonra Tebriz’e giderek, Tîmûr Han’ın huzurunda yapılan ilmî sohbetlere iştirak etti. Daha sonra Kazvin’e giden Kâdı Bedreddîn, burada doğru yoldan ayrılarak sapık bâtınîlik fırkasına girdi. Dönüşünde Memlûklü sultânı Melik Zahir Berkuk’un oğlu Ferec’e hoca tâyin edildi. Bir müddet sonra Anadolu’ya dönerek Karaman, Germiyan, Aydın, Tire ve diğer bâzı batı Anadolu şehirlerini dolaştı.
Daha sonra Edirne’ye yerleşen Kâdı Bedreddîn’in bu faaliyetleri Osmanlı Devleti’nin fetret devrine tesadüf etmiştir. Edirne’de hükümdarlığını îlân eden Mûsâ Çelebi, Kâdı Bedreddîn’i kazasker tâyin ederek, bilmeden onun nüfuzunun yayılmasına yardım etti. Bundan istifâde eden Kâdı Bedreddîn, sinsi bir şekilde faaliyetlerine hız verdi. Onun asıl gayesi devlet idaresini eline geçirmek idi. Ancak Çelebi Mehmed Han, kardeşi Mûsâ Çelebi’yi yenip birliği sağlayarak devlete hâkim olunca, Kâdı Bedreddîn’i görevinden alarak, İzmit’te mecburî ikâmete me’mur etti.
İzmit’te yerleşen Kâdı Bedreddîn, Osmanoğullarının saltanatını yıkacağını zannederek, câhil halk tabakası üzerinde etkili olabilecek fikirlerini yaymak için kitaplar yazdı. Her türlü mülkiyetin kaldırılması ve toprak ile malın müşterek olmasını tavsiye eden Kâdı Bedreddîn, Mezdekizm ve bugünkü komünizme benzeyen bir sistemi halk arasında yaymaya başladı. Aynı zamanda bâtınîlik propagandası yaparak ehl-i sünnet akidelerini yıkmaya çalıştı.
Kadı Bedreddîn’in Anadolu’nun çeşitli yerlerinde halîfeleri vardı. Bunlar arasında bilhassa İzmir civarındaki Karaburun’da bulunan Börklüce Mustafa adındaki halîfesi etrafında binlerce taraftar topladı. Onun bu faaliyetini haber alan Kâdı Bedreddîn hacca gitmek bahanesi ile Kastamonu’ya ve oradan da Sinop’a geçerek, bir gemi ile Kefe limanına çıktı. Daha sonra Eflak voyvodasının yanına gitti. Eflak voyvodası Türk hâkimiyetinden kurtulmak ümidiyle Bedreddîn’e elinden gelen yardımı yaptı.
Böylece Rumeli’de Kâdı Bedreddîn, Karaburun’da Börklücü Mustafa, Manisa’da Börklüce’nin sağ kolu, yahûdî dönmesi Torlak Kemâl devlete isyân bayrağını açtılar. Tuna’nın güneyine geçen Bedreddîn, ne kadar âsî varsa etrafına toplayarak Deliorman’da kuvvetlerini arttırdı. Börklüce Mustafa’nın beş bin kişi ile İzmir sancakbeyini yenmesi üzerine isyân korkunç bir hâl aldı. Son olarak Saruhan sancak beyinin Börklüce’ye yenilmesi Çelebi Sultan Mehmed Han’ı harekete geçirdi. Velîahd şehzâde Murâd’ın yanına vezîriâzam Bâyezîd Paşa’yı katıp Börklüce’nin üzerine gönderdi. Bâyezîd Paşa yapılan muhârebede âsîlerin pek çoğunu imha etti. Kalanını esir aldı. Esirlerin çoğunu, sorgulamadan sonra cezalandırdı. Börklüce Mustafa mahkeme edildikten sonra idamına karar verildi ve karâr yerine getirildi. Manisa civârında Torlak Kemâl ile 3.000 âsî de yakalanıp öldürüldü. Anadolu’da isyânın bastırıldığını öğrenen Kâdı Bedreddîn, Deliorman’da müşkül vaziyette kaldı. Çünkü etrafında bulunan çapulcuların büyük bir kısmı Anadolu’daki isyânın bastırıldığını duyarak kaçmışlardı. Bu sebeple Bâyezîd Paşa Rumeli’ye geçerek, Bedreddîn ve taraftarlarını Deliorman’da küçük bir çarpışmadan sonra kolaylıkla yakaladı. Kardeşi Mustafa Çelebi’ye karşı Rumeli’ye geçmiş olan Çelebi Sultan Mehmed Han’ın bulunduğu Serez’e yolladı. Sultan Mehmed Han, onu Mevlânâ Haydar başkanlığındaki mahkemenin huzuruna çıkarttı.
Bedreddîn, Heratlı Mevlânâ Haydar’ın suâlleri neticesinde suçlu ve cezasının îdâm olduğunu bizzat kabul etti. 1420 senesinde Serez pazarında asıldı. Bu suretle Mustafa Çelebi hâdisesi ile aynı zamanda vuku bulan ve devleti çok zor duruma sokan ayaklanma, Bâyezîd Paşa’nın gayret ve çalışmalarıyla ortadan kaldırıldı.
Kadı Bedreddîn, Ehl-i sünnet akidesini çok iyi öğrenmişti. Sonraları sapıtarak Peygamber efendimizin yolunu yıkmak için sinsi fikirleri yansıtan bir çok kitap yazdı. Bâtınî îtikâdına göre yazdığı Varidât adlı eserinde, Cennet’i, Cehennem’i ve kıyamette insanların dirileceğini inkâr etmektedir.
¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾
1) Tam İlmihâl Seâdet-i Ebediyye; sh. 1043
2) Büyük Türkiye Târihi; cild-2, sh. 377
3) Osmanlı Târihi (Uzunçarşılı); cild-1, sh. 360
4) Osmanlı Müellifleri; cild-1, sh. 64
5) Îzahlı Osmanlı Târihi Kronolojisi; cild-1, sh. 179