10 Ekim 2020 Cumartesi

CEMALEDDİN AKSARAYİ



Murâd-ı Hüdâvendigâr devrinin büyük âlim ve evliyâsı. İsmi, Muhammed bin Muhammed bin Muhammed bin Fahreddîn Râzî, lakabı Cemâleddîn’dir. Aksaray’da doğdu. Doğum târihi bilinmemektedir. Babası büyük İslâm âlimi Tefsîr-i kebîr sahibi Fahreddîn-i Râzî’nin (rahmetullahi aleyh) torunlarından, vaiz Muhammed Efendi’dir. Fahreddîn-i Râzî’nin aile şeceresi hazret-i Ebû Bekr ile hazret-i Ömer’e (radıyallahü anhüm) ulaşmaktadır. Cemâleddîn-i Aksarâyî, 1388 (H. 791) târihinde Aksaray’da vefât etti. Ervâh kabristanındaki dergâhına defnedildi.
Cemâleddîn Aksarâyî, babasından ve zamanının meşhur âlimlerinden ilim öğrendi. Bir ara Amasya kâdılığı ve Dârül ilm müderrisliği yaptı. 1366 yılında Amasya kazaskeri Pîr Nizâmeddîn’in vefâtı üzerine yerine tâyin edildi. Daha sonra o zaman Karamanoğullarının elinde bulunan Konya’ya gelip yerleşti. Karamanoğlu Halîl Beyzade Alâaddîn Bey, Cemâleddîn Aksarâyî’yi Konya kâdılığına tâyin etti. Karaman’da Alâaddîn Bey’in hanımı Murâd-ı Hüdâvendigâr’ın kızı Melek Hâtun’un, Hâtuniye Medresesi için 1382 (H. 787) yılı Rebîul-evvel ayının ortalarında tanzim edilen vakfiyesinde; “Bu tesbit ve tescili, kâdıların, hâkimlerin ve vâlilerin en âdili, en büyüğü Konya şehri hâkimi (kadısı) Muhammed oğlu Mevlânâ Muhammed Cemâleddîn Muhammed yaptı. Allahü teâlâ onun himaye ve yardımını bize ve bütün müslümanlara kılsın” denilmekte, büyük âlim, milletin ve dînin süsü, kâdıların, vâlilerin en âdili, zamanının büyüğü şeklinde medhedilmektedir.
Konya kâdılığından sonra, Aksaray’a gelen Cemâleddîn Aksarâyî (rahmetullahi aleyh), Zincirli-İncirli Medresesi müderrisliğine tâyin edildi. Evinden medreseye atla giderdi. Giderken at üzerinde ders verir, bu sebeble etrafını talebeler sarardı. Yürürken ders öğrenenlere Meşşâiyyûn (yürüyenler) denildi. İkinci kısım talebeler medresenin kapısında beklerler, orada ders alırlardı. Bunlara da Revâkıyyûn denildi. En üst seviyedeki asıl talebeleri medresenin içinde ders görürlerdi. Cemâleddîn Aksarâyî vefâtına kadar Zincirli-İncirli Medresesi’nde müderrislik yaptı ve çok talebe yetiştirdi. Yetiştirdiği talebelerin en meşhuru Osmanlı Devleti’nin ilk şeyhülislâmı ve büyük âlimi Molla Fenârî hazretleridir. Büyük kelâm âlimi, mütehassıs Seyyid Şerîf Cürcânî (rahmetullahi aleyh) de onun ilim ve feyzinden istifâde için Anadolu’ya geldi. Fakat Aksaray’a gelmeden Cemâleddîn Aksarâyî hazretleri vefât etmişti. Bunun üzerine Seyyid Şerîf Cürcânî, Molla Fenârî hazretleri ile birlikte Mısır’a gidip Ekmelüddîn Bâbertî’den ders aldı.
Fazîletli, kâmil, zühd ve takva sahibi, aklî ve şer’î ilimlere vâkıf olan Cemâleddîn Aksarâyî hazretleri, pek çok kitap yazıp şerhler yaptı. Eserlerinden bâzıları şunlardır:
1- Şerh-ül-îzâh: Arapça bir eser olup, iki cilddir. Cemâleddîn Aksarâyî bunun hakkında; “Bu belagat ve meânî ilmi hakkında bir kitaptır” demektedir.
2- Telhis: Meânî ve beyân ilmini anlatır. 3- Şerhu înnallâhe haleka Âdem, 4- Hadîs-i Erbain, 5- Mecmûa-ül-Bahreyn Haşiyesi, 6-Mültekâ Haşiyesi, 7- Hall-ül-mu’cez: Tıb kitabı şerhidir. 8- Şerh-i Lübâb Keşf-il-i’râb, 9- Ahlâk-i Cemâli: Ahlâk ilmine dâir bir eser olup, sultan Yıldırım Bâyezîd Han’a hediye ettiği Osmanlı müelliflerinde bildirilmektedir. 10- El-Gâyet-ül-Kusvâ şerhi, 11- Şerh-i müşkilât-ül-Kur’ân-i kerîm ve Şerh-i Müşkilât-il-ehâdîs, 12- Kitâb-ül-es’ileti vel-ecvibe, 13- Beydâvî tefsiri hâşiyesi.
Cemâleddîn Aksarâyî’nin türbesinin yanında Ervâh kabristanında bir zaviyesi vardı. Kabristanın güneyindeki kapı civarında büyük hanlar ve kervansaraylar mevcuttu. Hacı namzetleri buradan uğurlanırdı. Aksaray, Osmanlı sınırları içine girdikten sonraki vakıf defterlerinde bu zaviyeden bahsedilmektedir.
Cemâleddîn Aksarâyî (rahmetullahi aleyh) zaviyesini Karamanoğulları zamanında yaptırmış ve Karamanoğlu İbrâhim Bey de vakfının yürürlüğü hakkında berât vermiştir.
Şimdi zaviye olmayıp, kabrin kıble tarafına kubbeli iki taş oda yapılmıştır.
¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾
 1) Fevâid-ül-behiyye; sh. 191
 2) Mu’cem-ül-müellifîn; cild-11, sh. 192
 3) Şakâyık-ı nu’mâniyye tercümesi; sh. 40
 4) Esmâ-ül-müellifîn; cild-2, sh. 166
 5) Kâmûs-ül-a’lâm; cild-3, sh. 1832
 6) İslâm Âlimleri Ansiklopedisi; cild-10, sh. 56
 7) Aksaray Târihi; cild-2, sh. 1452
 8) Osmanlı Müellifleri; cild-1, sh. 291