Yıldırım Bâyezîd Han devrinde yetişen fıkıh ve tıb âlimi. İsmi, Hıdır bin Ali bin Hattâb olup, Hacı Paşa diye meşhurdur. Lakabı Celâlüddîn’dir. Aslen Aydınlı olan Hacı Paşa, Konya’da doğdu. Anadolu’da ilim öğrendikten sonra, Mısır’a gitti ve büyük âlim Ekmelüddîn Bâbertî’den yüksek din bilgilerini öğrenerek Hanefî mezhebi fıkıh âlimi oldu. Mübarek Şâh Mantıkî’den de aklî ilimleri tahsîl etti. Aklî ve naklî ilimlerde tahsilini tamamlayıp, faydalı eserler yazdı.
Bir ara ağır hastalığa yakalanması, tıb tahsîline yönelmesine yol açtı ve kısa zamanda, devrinin en meşhur doktoru oldu. Kâhire’nin büyük hastahânesine baş tabib tâyin edildi. İlâçlar ve hastalıklar üzerine ihtisasını ilerlettikten sonra memleketine döndü. Aydınoğulları beylerinden Îsâ Bey’in teveccühüne mazhâr oldu. Îsâ Bey için Şifâ-ül-eskâm ve devâ-ül-âlâm adlı eserini, Türkçe olarak da Teshil adlı muhtasar bir tıb kitabı yazdı. Tîmûr Han’ın tabibleriyle görüştü. Yapılan ilmî münazarada, ilminin üstünlüğünü, tebâbetteki ehliyeti ve dirayetini kabul ve tasdik, ettiler. Seyyid Şerîf Cürcânî hazretleriyle görüşüp sohbette bulundu ve iltifatlarına mazhâr oldu. Yerleştiği Birgi kazasında 1413 veya 1417 senesinde vefât etti. Hıdırlık kabristanı yakınlarına defnedildi.
Hacı Paşa’nın 1380 senesinde tamamladığı Şifâ-ül-eskâm ve devâ-ül-âlâm adlı eserinin genel plânı, İbn-i Sînâ’nın Kânun’una benzemektedir. Dört bölümden meydana gelen eserin birinci bölümünde genel bilgiler, ikinci bölümünde yiyecek ve içecekler, üçüncü bölümde hastalıkların sebebleri, dördüncü bölümde genel hastalıklar yer almaktadır. Hacı Paşa kitâbın girişinde, eseri yazarken karşılaştığı güçlükleri, hocalarından yaptığı tahsili, hastahâne tecrübelerini ve okuduğu tıb kitablarını bildirmektedir. Ayrıca bir çok gözlemlere de yer vermiştir. Hacı Paşa daha sonra bu eserini kısaltıp, Türkçe olarak Teshîl-üt-Tıb isimli kitabı yazmıştır. Bunlar arasındaki fark, Arabça’sının ilmî olması, Türkçe’sinin ise halka hitâb edip, pratik olmasıdır. Hacı Paşa’nın Müntehâb-üş-şifâ adında diğer bir eseri daha vardır. Bu da Şifâ’nın başka bir kısaltmasıdır ve Aydınoğlu Îsâ Bey’e İthaf edilmiştir.
Hacı Paşa, ömrü boyunca, Allahü teâlânın dînini öğrenmek, insanlara doğru yolu öğretmek için uğraştı. Öğrendiği tıb bilgilerini, Allahü teâlânın kullarını tedavide kullandı, insanların hem rûh, hem de bedence sağlam; dünyâ ve âhirette huzurlu olmaları için çalıştı. Bir çok talebe yetiştirdi. Bahsedilen eserlerden başka, Kutbüddîn Râzî’nin Şerh-i Metâli-ül-envâradlı eserine bir haşiyesi, İmâm-ı Beydâvî hazretlerinin Tavâlî adlı eserine de bir şerhi vardır.
¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾
1) Osmanlı Müellifleri; cild-3, sh. 209
2) Şakâyık-ı Nu’mâniye Tercümesi; sh. 74
3) Kâmûs-ül-a’lâm; cild-3, sh. 1906
4) İslâm Âlimleri Ansiklopedisi; cild-12. sh. 45
5) Keşf-üz-zünûn; sh. 1048, 1116, 1716
6) Osmanlı Türklerinde İlim; sh. 21