30 Ekim 2015 Cuma

KÜÇÜK KAYNARCA ANTLAŞMASI


Osmanlı Devleti ile Rusya arasında yapılan bir andlaşma. 1768-1774 Osmanlı-Rus savaşına son veren ve Osmanlı Devleti’nin toprak kaybıyla neticelenen bir andlaşmadır. Bu andlaşma, Güney Dobruca’daki Küçük Kaynarca kasabasında imzalandığından, bu ad ile anılmıştır.
1773’de Osmanlı ordusunun Ruslara karşı kazandığı Rusçuk, Silistre ve Varna zaferlerinin intikamını almak için harekete geçen, Rus çariçesi ikinci Katerina, Tuna ordusuna takviye yapıp kuvvetlendirdi. Sonra da Osmanlı ordusunu merkezinde kuşatma altına almak için Şumnu’ya doğru ilerledi. Bu sırada Osmanlı sadrâzamı ve serdâr-ı ekrem Muhsinzâde Mehmed Paşa, Rus kuvvetlerine karşı durmak üzere yeniçeri ağası Yeğen Mehmed Paşa kumandasında bir ordu gönderdi. Fakat bu kuvvet Kozluca’da mağlûb oldu. Bundan sonra düşman Şumnu önlerine kadar gelip Varna yolunu kesti. Böylece Osmanlı ordusunun en önemli iaşe ve mühimmat sevkıyatına mâni oldu. Güç durumda kalan ordunun büyük bir kısmı dağıldı. Sâdece on iki bin kişilik bir ordu kaldı. Serdâr-ı ekrem bu kuvvetle düşman karşısında mukavemet gösteremiyeceğine kanâat getirip, mütâreke istemek zorunda kaldı.
Andlaşma için murahhas hey’et olarak, sadrâzam kethüdası Reîs-ül-küttâb Ahmed Resmî Efendi’yi ve ikinci murahhas olarak da İbrâhim Münib Efendi’yi tâyin etti. Bu hey’et 12 Temmuz 1774’de Şumnu’dan hareket ederek Balya boğazı yakınındaki Küçük Kaynarca kasabasına gitti. Rusları, prens Repnin ve mareşal Romanzov temsil ediyordu. Bunlar mütârekeyi kabul etmeyip, birinci sulh müzâkeresinde iki tarafça da kabul edilen esaslara göre derhâl sulh yapılmasını istediler. Bu teklif kabul edilmek zorunda kalınıp, iki günde ve iki celsede andlaşma imzalandı.
Rus başkumandanı görüşmenin yapılabilmesi için daha başlangıçta Kılburun, Kerç ve Yenihâli’nin Ruslara bırakılmasını şart koştu. Osmanlı hey’eti bu hususu sorup, istişareye fırsat bulamadan kabul etmek zorunda kaldı. Bu sırada birinci Abdülhamîd Han yeni tahta çıkmıştı.
17 Temmuz 1774’de imzalanan yirmi sekiz maddelik Küçük Kaynarca antlaşmasının önemli maddeleri şunlardır:
1- Kırım Hanlığı’yla Kuban ve Bucak Tatarları, siyâsî bakımından müstakil olup, ancak dînî işlerinde hilâfet makamına tâbi olacaklardır.
2- Kılburun, Kerç, Yenikale ve Azak kalesiyle, Dinyeper (Özi) ve Buğ (Aksu), nehirleri arasındaki arazi Rusya’ya terkedimiş ve Aksu hudûd kabul edilmiştir.
3- Ruslar tarafından işgal edilen Besarabya, Eflâk, Boğdan ve Gürcistan ülkeleriyle, Akdeniz adaları, Osmanlılara iade olunacaktır.
4- Rus ordusu Bulgaristan’da Tuna’nın sağ sahilinden, bir ay içinde sol sahiline çekilecektir.
5- Bâb-ı âlî, imparatorlukta hıristiyanlığı ve kiliseleri daimî surette himaye edecektir.
6- Rus sefirlerinin Eflâk ve Boğdan vaziyetleri hakkındaki müracaatları dikkate alınacaktır. Bu madde ile Eflâk ve Boğdan işlerinde Rus müdâhalesine daimî bir açık kapı bırakılmış oluyordu.
7- Rus ticâret gemileri Karadeniz’le Akdeniz’de serbestçe hareket edebilecek, istedikleri zaman boğazlardan geçebilecek ve Osmanlı limanlarında kalabileceklerdi. Ayrıca Ruslar, Osmanlı şehir ve kasabalarında münâsip görecekleri yerlerde konsolosluklar ihdas edebileceklerdi.
8- İngilizlerle Fransızlara verilen kapitülasyonlar, Rusya’ya da aynen tanınmıştır.
9- Osmanlı Devleti, üç senede ve üç taksitte Rusya’ya on beş bin kese akçe verecektir.
Osmanlı Devleti, bu andlaşmada arazi îtibâriyle fazla kayba uğramamakla beraber, Rusların Eflâk ve Boğdan’a karışmaları ve istedikleri yerlerde konsolosluk açmaları, Ortodoksların hâmisi sıfatını takınmaları gibi maddeler kapalı müdâhaleye yol açtı. Ruslar, bu zaaftan istifâde ile, iki de bir tahakküm siyâseti takibine kalkdıklarından, devlet pek acı neticelerle karşılaştı.
Osmanlı Devleti, Küçük Kaynarca andlaşmasıyla, arazî bakımından önemli bir kayba uğramadı. Fakat bu andlaşma târih boyunca yaptığı andlaşmaların en ağırlarından biri oldu. Bu andlaşma ile o zaman dünyânın birinci devleti olan Osmanlı Devleti, dördüncü devlet durumuna düştü. Rusya, İngiltere, Fransa ise en güçlü devletler hâline geldiler, önceden bir Tük gölü hâlinde olan Karadeniz, Osmanlı kontrolünden çıktı. Rusya Karadeniz’de sahillere sâhib oldu. Bir buçuk milyon müslüman Türk’ün meskûn bulunduğu on beş asırlık bir Türk ülkesi olan Kırım, Rusya’ya geçti. Bu ise müslüman-Türkler arasında derin bir üzüntüye sebeb oldu. Diğer taraftan Ortodoksluk bahanesi ile Rusya’nın Osmanlının içişlerine müdâhalesine imkân tanınıyordu. Lehistan’ı Rus sultasından kurtarmak için savaş göze alındı. Fakat neticede Küçük Kaynarca andlaşmasını imzalamak durumunda kalınarak, Lehistan’ın âkibeti Rusya, Prusya ve Almanya’ya bırakıldı.
¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾
 1) Osmanlı Târihi (Uzunçarşılı); cild-4, kısım-1, sh. 422
 2) Osmanlı Devleti Târihi (Hammer); cild-16, sh. 263
 3) Büyük Türkiye Târihi; cild-6, sh. 366
 4) Îzâhlı Osmanlı Târihi Kronolojisi; cild-4, sh. 56
 5) Rehber Ansiklopedisi; cild-10, sh. 371
 6) Hülâsat-ül-İ’tibâr (A. Resmî Efendi, İstanbul-1286); sh. 79