14 Nisan 2018 Cumartesi

DERBEND TEŞKİLATI


Anadolu ve Rumeli’nin dağlık bölgelerindeki geçit ve yolları korumak ve yolcuların güvenliğini sağlamakla görevli teşkilât. Bu teşkilâtta görevli olanlara derbendci denirdi. On beşinci asırdan itibaren Osmanlı kaynaklarında kullanılmaya başlanan derbend kelimesi, Farsça olup, geçit tutmak mânâsına gelmektedir. Kervanları ve yolları korumak için kurulan İlhanlı tutkavul sisteminden geliştirilen derbend teşkilâtı, on dördüncü asrın sonlarında kurulmaya başlandı. Derbend te’sisleri, etrafı duvarla çevrili küçük bir kale olup, yanında han, câmi, mektep ve dükkanlar bulunmakta idi. Böylece derbend yakınında köy veya küçük bir kasaba teşekkül ederdi. Derbendler daha çok yolların kavşak noktalarına ve merkezî önemi hâiz yerlere yapılırdı. Bundan dolayı; derbendci olarak yazılan köy halkı, derbendin özelliğine ve önemine göre bâzı vergilerden veya hepsinden muaf tutulurdu. Derbendler bölgenin ve yolun emniyetin sağlanması yönünden mühim birer te’sis olmakla birlikte, ıssız yerlerin iskâna açık hâle getirilmesi için de kullanılmıştır.
Derbendler, yurdluk ve ocaklık şeklinde tımar ile tasarruf olunanlar ve muafiyet usûfl ile tevcih edilerek tehlikeli yerlere yerleştirilen halkın muhafazası ile vazifeliler olmak üzere hukuken iki kısma ayrılır. İkinci gruba giren derbendler, daha çok vakıf ve has toprakları veya devlet arazisi üzerinde kurulurdu. Kullanılış yönünden ise; derbend mahiyetindeki kuleler, büyük vakıf şeklindeki derbend te’sisleri, han ve kervansarayların derbend olarak kullanılması, köprü yakınlarında bulunan derbendler olmak üzere dört bölüme ayrılırlardı.
Derbendler, resmî olarak on beşinci asırda teşkilâtlandılar. Önceleri, hıristiyan ve müslüman yerliler, köylerini ve yakınlarındaki yol ve köprüleri korumaya ve tutmaya başlamışlardı. Daha sonralan, derbendler, kendilerinin hizmet ve bakımına adanmış olan köylerin gelişmesini sağladılar. Ekonomik ve toplumsal karışıklık döneminde, düzenli ordunun zayıflamasına ters orantılı olarak teşkilât ve güçlerini arttırdılar. Tüccarlarla yolcuların gecelemeleri için yapılan han ve kervansaraylar, kendilerini korumak için zamanla birer derbend hâline geldiler.
Derbendlerde muhafız olarak müslüman ve hıristiyanlar görevlendirilirdi. Hıristiyan olanlara martolos denilirdi. Kânûni Sultan Süleymân devrinde Macaristan topraklarında birçok hıristiyan bu işte kullanılmıştır. Derbendlerde yirmi beş ile otuz kişilik bir muhafız bölüğü bulunurdu. Bunlar, düzenlenen seferlere en az beş kişi olmak üzere münavebeli şekilde katılırlardı. Sefere gitmeyenler, hizmet yerine gidenlere sefer başına elli akçe öderlerdi. Derbend muhafızları kendilerine verilen küçük toprak parçalarını işlerler, kısmen veya tamamen vergi muafiyetine sâhib olurlardı. Derbend muhafızları, korudukları yollardan geçenlerden ücret aldıkları gibi, bölgede soyulan yolculara da tazminat öderlerdi. Korudukları köyler, derbend karakollarına adam vermek ve bunların giderlerini karşılamak mecburiyetinde idiler.
Derbendler, görevleri yönünden önemli olmalarına rağmen, on yedinci asrın sonlarından itibaren bozulmaya başladı. Askerî mâhiyette olanları hâriç, derbendler, bağlı bulunduğu köy halkı ile dağıldılar veya görevlerini yerine getiremeyecek kadar zayıfladılar. Bu durum, emniyetin tamamen kaybolmasına veya çevre köy hattâ kasaba halkının eşkıya baskısından korunmak için yerlerini terk etmelerine sebeb oldu. Devlet, bu bozukluğu on sekizinci asrın başlarından itibaren yeniden düzene sokmaya başladı ve derbend ahâlisini eski yerlerine yerleştirdi veya yeni ahâli sevk etti. Böylece Anadolu’da yollar üzerindeki harab ve boş hanlar tamir edilerek müstahkem bir hâle getirildi. Tamir sırasında içinde oturacakların bütün ihtiyâçlarını karşılayacak derecede imâr faaliyetlerine de önem verilerek, âdeta bir kasaba şeklinde yeniden düzenlendi. Derbend, han ve vakıf te’sislerinin tâmir ve mâmur hâle getirilmesi kısmen başarıya ulaştı. Bir müddet sonra ihmâle uğrayan derbendler, on dokuzuncu asırda yeniden tamire muhtaç hâle geldi. Yapılan tâmirat çalışmaları, daha çok bellibaşlı yerlerdeki han ve derbendler üzerinde kesafet kazandı. Osmanlı Devleti’nin yıkılması ile teşkilât târihe karıştı.
¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾
 1) Osmanlı İmparatorluğu’nda Derbend Teşkilâtı (C. Orhonlu, İstanbul-1967)
 2) Osmanlı İmparatorluğu’uda Martoloslar (Milan Vasic, İ.Ü. Edb. Fak. Târih Dergisi; sayı 31, İstanbul-1978); sh. 47
 3) Osmanlı İmparatorluğu’nda İskân Siyâseti; sh. 94
 4) The Ottoman Empire in the Reign of Süleymân; sh. 103
 5) History of the Ottoman Empire and Modern Turkey: cild-1, sh. 128