10 Şubat 2016 Çarşamba

ŞEHREMİNİ


Osmanlı Devleti’nde İstanbul’daki saraya ve devlete âid binaların bakımı ve tâmiriyle uğraşan ve saraylara gerekli olan şeyleri satın alan kimse.
Şehremininin yukarıdaki hizmetlerinden başka, sarayların vekil harçlığı, hastahâne arabalarının tamiri, surre alayında lâzım olan mühimmatın tedâriki, enderûnun bâzı ihtiyaçlarının te’mini ve icâbında bunların tamiri, nakliyat ambalajlarının yapılması gibi görevleri vardı. Ayrıca sarayın ve içoğlanlarının bazı ihtiyaçlarının alınması, hassa ve dârüsseâde ağası matbahına her sene verilmesi lâzım gelen lüzumlu malzemelerin te’mini ve her sene eski saraya verilen bazı âletlerin tedâriki gibi görevleri vardı.
Fâtih kanunnâmesine göre, şehremini, teşrifatta defter emîninden sonra ve reîsülküttâbdan önce gelirdi. Terfî ederse, defterdâr olurdu. Genellikle dîvân-ı hümâyûn hocalarından seçilen şehreminlerinin muayyen maaşları vardı. On beşinci yüzyıl ortalarında yevmiyeleri yüz yirmi akçe idi.
Şehreminlerinin emrinde su nâzırı, kireççi başı, ambar müdürü, ambar kâtibi, sermîmâr ve tâmirat müdürü gibi görevliler vardı. Şehremini dâiresi sarayın birinci avlusunda yâni Bâb-ı Hümâyûn ile orta kapı arasındaki sahanın solunda bulunmakta idi. Dîvân-ı hümâyûn toplantılarında şehreminleri dîvâna gelip diğer eminlerle beraber dışarda muayyen bir yerde otururlar, kendilerinden bir şey sorulacak veya bir emir verilecekse dîvâna çağrılıp mütâlâaları alınır ve îcâbeden teblîgât yapılırdı.
On yedinci asrın ikinci yarısında, saray mühimmatı ve enderûn hademeleriyle eski saray hademelerinin yiyecek ve içecekleri ve bâzı tâmirat ve inşâat için şehreminine senede 6.900 kese akçe veriliyordu. On sekizinci asırda ise, şehremini mâliyeden senede 850.000 kuruşluk bir tahsîsât almakta idi.
Zaman zaman resmî binaların inşâ ve tamirlerinde şehremini ile mimarbaşıların beraber çalışmaları aralarında ihtilâfa sebeb olurdu. Bu sebeple 1831 yılında her iki vazîfe yâni şehreminliği ile mîmâr başılık birleştirilerek Ebniye-i hâssa müdürlüğü ihdas edilmiş ve şehreminliği kaldırılmıştır.
Ebniye-i hâssa müdürlüğü 1849 yılına kadar müstakil, bu târihten 1856 yılına kadar da ticâret ve nâfiâ nezâretine bağlı olarak görevini yürüttü. Bu târihten îtibâren ise, şehrin temizliğini sağlamak ve güvenliğini korumak üzere kurulan şehremanetine bağlandı. Bu teşkilât başlangıçta, bir şehremininin başkanlığında iki yardımcı ile İstanbul halkının ve esnafının ileri gelenlerinden kurulu karma bir şehir meclisinden meydana gelmekteydi. Sonradan bu kuruluşun şeklinde bâzı değişiklikler yapıldı. 1867’de uygulanan teşkilât ve usûllerle bugünkü belediyeciliğin ilk temelleri atılmış oldu. Devletin her şehir ve kasabasında şehremaneti denilen belediye teşkilâtı kuruldu. Nihayet Cumhuriyet devrinde kabul edilen bir kânunla şehremaneti tâbiri kaldırıldı (1930).
¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾
1) Osmanlı Devleti’nin Saray Teşkilâtı; sh. 375-378
2) Lütfî Târihi; cild-3, sh. 165
3) Osmanlılarda İhtisas Müessesesi (Ziya Kazıcı); sh. 37, 235
4) Rehber Ansiklopedisi; cild-16, sh. 56
5) Hammer Târihi (Atâ Bey trc.); cild-10, sh. 43