16 Ekim 2019 Çarşamba

TURGUT REİS


Büyük Türk denizcisi. Trablusgarb fâtihi. Osmanlı Devleti’nin Menteşe (Muğla) sancağında, Saravuloz bucağının bir köyünde 1485 yılında doğduğu tahmin edilmektedir. Veli isminde bir çiftçinin oğludur. Gençliğinde cirid, güreş, okçuluk gibi spor dallarında gösterdiği ustalık ve cesaretiyle çevrede tanınıp, Menteşe kıyılarından levend toplayan Hızır Reis’in (Barbaros Hayreddin Paşa) adamları tarafından seçilerek Cezâyir levendleri arasına katıldı. Yiğitliğiyle ün saldığından kısa sürede reis oldu.
Turgut Reis, 1538 Preveze deniz savaşında yedek donanmaya kumanda etti. Muhârebenin en şiddetti zamanında yerinde yaptığı çevirme ile Andrea Doria’nın bütün ümidlerini kırarak, onu geri çekilmeye mecbur etti. Zaferin kazanılmasından sonra geri çekilen düşmanı tâkibde üstün gayret ve cesaret göstererek, pek çok gemiyi zaptetti (Bkz. Preveze Zaferi).
1540’da Salih Reis ile beraber Akdeniz’deki hıristıyan korsanlarına karşı açtıkları mücâdele günlerinde Korsika’da gemisini yağlarken, âni bir baskın yapan Andrea Doria’nın oğlu Giovanni tarafından esir edildi ve forsaya vuruldu. Üç yıla yakın eziyet ve sıkıntı içinde kürek çekti. Daha sonra Ceneviz’e (Cenova) götürülüp hapsedildi. Ancak, bir süre sonra Barbaros Hayreddîn Paşa’nın Ceneviz’i kuşatarak; “Turgut Reis’i vermezseniz Ceneviz dâhil bütün köylerinizi yakar, taş üstünde taş bırakmam” şeklinde tehdîd etmesi üzerine serbest bırakıldı. Barbaros Hayreddin Paşa, dönüşte yedek gemisini Turgut Reis’e hediye etti.
Turgut Reis, kısa zamanda filosunu büyüttü ve 25 gemisi ile İslâm memleketlerini yakıp yıkan Avrupa donanmaları ve korsan filolarına karşı mücâdeleye girişti. 1548’de Napoli körfezi önlerinde bir İspanyol filosunu batırdı. Bundan sonra Fas’ın Mehdiye limanında üstlendi. Fakat büyük İspanyol donanmalarıyla yaptığı kanlı savaşlardan sonra Mehdiye’yi bırakmak zorunda kaldı ve Cerbe adasına yerleşti. Akdeniz’de kazandığı başarılarla nâmı İstanbul’a kadar ulaştı. Kânûnî Sultan Süleymân Han bu büyük denizciyi Osmanlı Devleti hizmetine almak için İstanbul’a davet etti. Filosundaki gözüpek, yiğit, kahraman silâh arkadaşlarından; Kılıç Ali, Gâzi Mustafa, Hasan Reis, Deli Cafer, Kara Kâdı, Mehmed Reis, Sancaktar Reis gibi kaptanlarla birlikte sekiz gemi ile İstanbul’a gelip Pâdişâh’a bağlılığını arzetti. Kânûnî Sultan Süleymân Han, Turgut Reis’e iltifatlarda bulunup Karlıeli sancakbeyliğini, diğerlerine de yetmişer-seksener akçe ulufe ile fener taşıma hakkını verdi. Bir Osmanlı kaptanı olarak tekrar denize açılan Turgut Reis’i, İspanyol donanması Cerbe adasında baskına uğrattıysa da, gemilerini bir dere yatağından geçirerek denize açılıp İspanyol donanmasını perişan etti.
Bundan sonra Malta baskını, Manya zaferi ve Selanik önündeki savaşlarda ünü iyice arttı. Kânûnî Sultan Süleymân Han’ın, bir Kur’ân-ı kerîm ve kılıçla beraber gönderdiği fermanla, Trablusgarb’ı fethetmesini emretmesi üzerine, şiddetli çarpışmalardan sonra, 15 Ağustos 1551’de burayı fethetti. 1552’de Andrea Doria’ya karşı Peştiye zaferini kazandıktan sonra, 1553’de Korsika adasının merkezi Bastia’yı zaptetti ve adanın yönetimini Osmanlı Devleti’nin müttefiki olan Fransızlara bıraktı. Bu başarıları neticesinde Trablusgarb beylerbeyliğine getirildi ve bundan sonra kapdân-ı derya Piyâle Paşa’nın yanında bir çok Akdeniz seferine katıldı. 1560’da Giovanni Doria’nın Cerbe’ye saldırması sırasında, Osmanlı donanmasının zafere ulaşmasında büyük yararlığı görüldü (Bkz. Cerbe Deniz Muhârebesi). 1565 Malta kuşatmasına katıldı. Seksen yaşını aşmış olup, vatan ve din sevgisinden başka hiç bir şeyi düşünmeyen Turgut Reis, 17 Haziran’da Elmo burcuna yapılan bir hücumda başından aldığı bir yara sebebiyle beş gün baygın yattıktan sonra 23 Haziran’da şehîd oldu.
Türk denizcileri arasında kahramanlığı, devlete hizmeti ile ayrı bir yeri olan ve Barbaros Hayreddîn Paşa’nın; “Turgut benden ileridir” diye övdüğü bu deryalar kurdunun naaşı, Trablusgarb’da kendisinin yaptırdığı câminin yanındaki türbesine defnedildi. Türbesi günümüzde de Libyalılar ve onu sevenlerin ziyâretgâhı halindedir.
¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾
1) Rehber Ansiklopedisi; cild-17, sh. 28
2) Ferah (Zekeriyazâde, Selimağa Kütübhânesi, No. 768)
3) Ferah, Cerbe Savaşı (Zekeriyâzade, hazırlayan Orhan Şâik Gökyay, İstanbul-1980)