13 Kasım 2020 Cuma

BOSNALI ABDULLAH EFENDİ


Osmanlı evliyâsının büyüklerinden. İlim ve kemâl sahibi bir zât olup, naklî ve aklî ilimlerde âlim idi. 1583 (H. 992) senesinde Bosna’da doğdu. Asıl ismi Abdullah Abdî bin Muhammed’dir. Bosnavî, Rûmî ve Gaîbî nisbet edildi. Şârih-ul-Füsûs ve Şârih-ul-Mesnevî diye meşhur oldu. 1644 (H. 1054) târihinde Konya’da vefât etti. Sadreddîn-i Konevî hazretlerinin türbesi yanında defnedildi.
Doğum yeri olan Bosna’da ilim tahsiline başlayan Abdullah Efendi, İstanbul’a gelerek, medreselerde tahsilini tamamladıktan sonra Bursa’ya gitti. Burada Bursalı Hasan Kabâdûz Efendi ile görüşüp sohbetlerinde kemâle geldi. Hasan Kabâdüz, Hacı Bayram-ı Velînin halîfelerinden, Bıçakçı Ömer Dede’nin halîfesi idi. Hasan Kabâdûz Efendi’nin feyz ve himmetleri ile yüksek derecelere kavuşan Bosnavî Abdullah Efendi, Bursa’dan ayrılıp Mısır’a, oradan da 1636 senesinde hac vazifesini yapmak için Hicaz’a gitti. Hac dönüşünde, Şam’da bulunan Muhyiddîn-i Arabî hazretlerinin türbesi yanında inzivaya çekildi ve günlerce ibâdetle meşgul oldu. Daha sonra Konya’ya geldi. Sadreddîn-i Konevî ve Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî gibi büyüklerin kabirlerini ziyaret edip, rûhâniyetlerinden istifâde etti. Konya’da yerleşip, vefâtına kadar orada kaldı. Talebelerine ilim öğretmek ve emr-i ma’rûf yapmakla meşgul oldu. 1644 senesinde hacdan döndüğünde Konya’da vefât edip, çok sevdiği Sadreddîn-i Konevî hazretlerinin türbesi civarında defnedildi. Sonradan yapılan kabir taşına, vasiyeti üzerine; “Hazâ kabrû garîbillahi fî ardıhi ve semâihi Abdullah el-Bosnavî er-Rûmî el-bayrâmî” ibaresi yazıldı.
Mısır ve Hicaz’a yaptığı seyahatlerinde ve Şam’daki ikâmetinde kendisi ile görüşen ilim erbabı, Abdullah Bosnavî’nin ilmini ve eserlerini takdir ettiler. Onun yüksekliğini anlayanlar, ilim ve feyzlerinden istifâde etmek için adetâ birbirleriyle yarıştılar. Arab âleminin meşhur ulemâsından Garsüddîn Halîlî, Muhammed Mirza Sürûcî, Dımeşkî Sûfî, Muhammed Mekkiyy-ül-Medenî, Seyyid Muhammed bin Ebî Bekr Ukûd gibi âlimler, onun talebesi olmakla şereflendiler.
Osmanlı Müellifleri’nde Abdullah Bosnavî’nin altmış eserinden bahsedilmektedir. Bunlardan en meşhuru, Muhyiddîn-i Arabî hazretlerinin meşhur eseri Füsûs-ul-hikem’ine yaptığı şerridir ki, Mısır’da ve İstanbul’da birer defa basılmıştır. Diğer eserleri çeşitli kütüphânelerde mevcûd olup, okuyanlar istifâde etmektedirler. Eserlerinden bâzıları şunlardır: 1- Mevâkib-ül-fukarâ, 2- Hakîkat-ül-yakîn, 3- Risâle-i hazerât-il-gayb, 4- Metâli-un-nür-is-senî an tahâret-in-Nebiyy-ül-Arabî (aleyhisselâm), 5- Risale fî tafdîl-il-beşer alel-melek, 6-Tezyîl fî münâzeât-i iblis li-Sehl bin Abdullah et-Tüsterî, 7-Mekâsıd-ı envâr-ı ayniyye ve mesâid-ı ervâh-ı tayyibe-i gaybiyye,8- Muhâdarât-ül-evâil. Bunlardan başka çeşitli ayet-i kerîme ve sûre-i şerîfelerin tefsirleri, çeşitli mevzularda manzum ve mensur, Türkçe ve Arabça eserleri vardır.
¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾
 1) Hülâsat-ül-eser; cild-3, sh. 86
 2) Osmanlı Müellifleri; cild-1, sh. 43
 3) Sefînet-ül-evliyâ; cild-2, sh. 337
 4) Esmâ-ül-müellifin; cild-1, sh. 476
 5) Tam İlmihâl Seâdet-i Ebediyye; sh. 976
 6) Sicilli Osmânî; cild-3, sh. 367
 7) Tuhfe-i hattatîn; sh. 280
 8) Metâli-un-Nûr-is-seni an tahâret-in-Nebiyy-il-Arabî (En-Ni’met-ül-Kübrâ alel-a’lem kitabı içinde). Hakîkat Kitabevi, İstanbul-1986); sh. 275
 9) Cevher-ül-esnâ fî terâcim-i ulemâi ve şuarâ-i Bosna, (Muhammed Hancı Bosnavî, Mısır-1349); sh. 94
10) İslâm Âlimleri Ansiklopedisi; cild-15, sh. 219