Zirâat yapılan ve farklı şekillerde işletilen muayyen büyüklükteki toprak parçaları. Osmanlı Devleti’nin son zamanlarında toprak hukukunda kullanılan bir ıstılah olup, dört çeşittir:
1- Reâyâ Çiftliği: Osmanlı Devleti’nde mirî topraklar, bir takım parçalara bölünür, peşin kira demek olan tapu bedeli karşılığında işleyecek kimselere verilirdi. Böylece ırsî ve devamlı olan bir kira mukavelesi (sözleşmesi) yapılarak, çiftçi bu toprağı işlemekle mükellef olurdu. İşletmediği takdirde toprak elinden alınıp, başkasına verilebildiği gibi, çiftçiye bâzan toprağın boş bırakılmasından doğan zararları ödeme mâhiyetinde resmi veyalevendlik akçesi adı verilen bir tazminat da ödetilirdi, Reâyâ çiftliklerinin sahası verimine göre muhtelif mikdârlarda olmaktaydı.
2- Hassa Çiftliği: Osmanlıların bilhassa ilk devirlerinde sipâhî tımarlarında doğrudan doğruya sipahiler tarafında işletilen ve kılıç yeri denilen çiftlikler ve çayırlardır. Ayrıca hassa olarak bağ, bahçe ve değirmen kayıtlarına darastlanmaktadır. Sipahiler, bizzat, kendisi ve ailesi toprak işleri ile uğraşmak istemedikleri takdirde kiraya vermekte serbest idiler. Bu şekilde kira ve kiraya veriş, örf ve âdetlere göre ayarlanan bir nev’î ortakçılık idi. Bununla beraber böyle çiftlikler, sipahinin mülkü değildi. Fakat satabilirdi. Kendi zamanı içinde muteber olan bu satış akdini sonra gelen sipâhî feshedebilirdi. Bu çiftlikler mîrî topraklardan farklı bir hukukî statüye sâhipdi. Diğer çiftlikler gibi, büyük bir kolaylıkla, devletin diğer topraklar; arasında kaybolmuş veya husûsî mülkler şeklinde şahıslara mâledilerek, son devrin büyük çiftliklerinden bâzılarının teşekkülüne sebeb olmuştur.
3- Askerî Çiftlikler: Askerî maksadlı çiftliklerdir. Tımarlı sipahilerden ayrı olarak, çiftçi askere verilen topraklar olup, bunlar, bu çiftliklere âid vergilerden muaf olup, aralarında nöbetleşe sefere giderlerdi. Bu bakımdan teşkilatlandırılmışlardı. Yaya, atlı ve yörüklerin ellerinde bulunan çiftlikler böyle çiftliklerdendir.
4- Büyük Ziraî Çiftlikler: Osmanlı Devleti’nin son zamanlarında zengin kimselerin sâhib oldukları çiftliklerdir. Çiftlik sahibi ortağa verdikleri bu çiftliklerden gelen mahsûlü ortakçılarıyla paylaşırlardı.
¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾
1) Türkiye’de Toprak Meselesi (Ö.L. Barkan, İstanbul-1982); sh. 789
2) Osmanlı Târih Deyimleri; cild-1 sh. 364
3) Türkiye’nin İktisadî ve İctimâî Târihi, (Mustafa Akdağ); cild-2, sh. 275
4) Kânunlar (Ö. L. Barkan); sh. 24, 235
5) Toprak Hukuku, Arazi Kânunları ve Kânun Açıklamaları (Hâdiye Tuncer, Ankara-1962); sh. 60